Bugün işletmelerin tamamında artık ortak bir amaç belirlenmiştir. Bu da " Mutlu çalışanlara sahip olabilmektir." Şurası açık ve net olarak bilinmektedir ki bir işletmede çalışanın mutluluğu o işletmenin performans ve başarısını birebir etkilemektedir. O halde böyle bir tabloya sahip olabilmek için neler yapmalı ya da hangi yöntem, usul ve enstrümanlar kullanılmalıdır? Belki bunlar öyle aspirin gibi çözümler olmayacaktır, bazen sonuçları o anda değil uzun vadede görülebilecektir. Ancak tüm bunlara rağmen sabır ve kararlılıkla uygulandıklarında olumlu geri dönüşümleri çok daha hızlı olacaktır. Bunları şöyle sıralayabiliriz;
Çalışanlarınızı (ekibinizi) motive ediniz.
Yaptığınız işi gerçek bir hizmet bilincinde yapmayı hedefleyiniz.
Çalışanlarınızın sorularınız karşısında düşünmelerine ve karar vermelerine zaman tanıyınız, gerekirse yardımcı olunuz.
Onların güçlü ve başarılı yanlarını başkalarının yanında anlatınız, onları onura ediniz.
Çalışanlarınıza dengeli ve adil davranınız.
Her zaman bir hedefiniz olsun, bu hedefe yönelin ve kayda değer bir adım atınız. Unutmayınız ki " En uzun seyahatler küçük bir adımla başlar."
Sorunlar karşısında sakin ve soğukkanlı olunuz.
Telaşlanmayınız, çözüm üretici olunuz.
Her zaman "Sorunun değil çözümün bir parçası olunuz."
Problemler karşısında yol bulamadığın da yolunuzu kendiniz yapınız. Diğer bir ifadeyle "Duvarı aşamıyorsanız o duvarda kapı açınız."
Öğrenilmiş çaresizlikten "Birileri bizim için yapsın", "ustalar, amirler ya da müdürler düşünsün", "patronlar çözsün", "devlet yardım etsin" zihniyetinden kurtulmak için kendimizi yönetme becerilerimizi geliştirelim.